REZİLYANS'A BAŞLA

Endişe Size Ne Yapar?

Endişe Size Ne Yapar?
Endişe Size Ne Yapar?

Endişe deyince aklınıza neler geliyor? Kaygı, sıkışma, kötü duygular? Genelde çağrışımlar böyle. Endişe kelimesini bile duyunca içiniz sıkıldı mı?

Her ne kadar endişe kelimesi olumlu çağrışımlar yapmasa da aslında endişe kötü bir duygu diyemeyiz. Hatta sağlıklı bir duygudur. Doğru miktarda olduğu zaman iyidir bile. Nasıl olur mu diyorsunuz? Harekete geçmemiz için bizi motive eder, bizi hazırlar, karşımızdaki durumlarla başa çıkacak enerjimizi toplamamızı sağlar.

Dozunda Endişe Sağlıklı Bir Duygudur.

Eğer iki gün sonrasına önemli bir sunumumuz ya da teslim etmeniz gereken bir raporumuz varsa ve evde çalışma yapmamız gerekirken, koltuğumuzda oturup tv izliyorsak ya da sosyal medyada vakit geçiriyorsak, o sunum ya da rapor aklımıza gelince içimizde bir endişe sancısı hissederiz ve bilgisayarımızın başına geçeriz. Bu miktarda endişeye pozitif stres de diyebiliriz. Bizi harekete geçiren ya da gerekli durumlarda alarm verip bizi hayatta tutan şey. Altını çizmek istiyorum az miktarda, denge içinde bir endişe olumlu ve koruyucudur.

Problem, Endişemizin Çok Yüksek Olması

Böyle durumlarda üstte saydıklarımızın tersi bir etkisi vardır. Yüksek miktarda endişe bizi tüketebilir ve normal hayat akışımızdaki etkinliğimizi azaltabilir. Endişemiz olması gerekenden çok daha yüksek bir seviyede olduğu zaman rezilyant bir insan olmamız yani dayanıklılık, esneklik, yeni bir duruma uyum sağlamak, zorluklarla başa çıkabilmek pek mümkün değildir. Yüksek seviyede endişe rezilyans olmanın önüne engel olarak çıkan, problem çözme yollarımızı tıkayan, ayağımıza dolanan şeylerin başında geliyor.

Katastrofik Düşünme Tuzağına Gitmek

Yüksek endişe, düşünce tuzaklarına düşmemize yol açabilir. Düşüncelerimiz ise nasıl hissettiğimizi, duygularımızı yönlendirir. Bu da davranışlarımızı. Bir önceki yazımda beş düşünce tuzağından ayrıntılı bahsetmiştim. Katastrofik düşünce (felaket tellallığı) tuzağı bu beş düşünce tuzağından biriydi. Belki de en yıpratıcıları.

Endişemiz çok yüksek olduğu zaman bu tuzağa düşmeye yatkın olabiliriz.

Şimdi gelin, katastrofik düşünce tuzağını daha detaylı konuşalım ve felaket tellallığının nasıl yararsız endişe yarattığına bakalım.

Katastrofikleştirmek (Felaket Tellallığı) Nedir?

Katastrofikleştirmek ya da felaket tellallığı bir endişeniz hakkında beyninizde tekrar tekrar  mantıksız en kötü sonuçları düşünerek enerjinizi boşa harcamak anlamına gelir.

Yani katastrofik düşünce tuzağında, ruminasyon yaparak (beynin bir düşünceyi geviş getirmesi olarak da tanımlanır) beyninizin içinde, düşünceleri mantıksızca durmadan döndürüp durursunuz. Bu kelimeye dikkat edin, mantıksızca! Bir durumun mantıksız, gerçekleşmesi muhtemel olmayan, en kötü sonuçlarını düşünmek. Bu da kendi kendinizi kışkırtmanıza sebep olur ve doğru hareket şekli almanızı engeller. Dolayısıyla, felaket tellallığı  sağlıklı ya da yararlı bir düşünce tarzı değildir.

Siz Hiç Felaket Tellallığı Yaptınız Mı?

Birçoğunuzun hayatınızın bir döneminde katastrofik düşünce içinde olduğunuzu tahmin ediyorum. Mesela üniversite sınavına girmeden bir gece önce ya da önemli bir sunum için topluluk önüne çıkmadan birkaç saat önce. Veyahut belirsizlik içeren bir e-posta alıp, neler olacağını bilmeden geçirdiğiniz o birkaç saat içinde.

Bu zamanlarda düşünceleriniz o kadar canlıdır ki, vücudunuz sanki o durum o anda gerçekleşiyormuş gibi tepki verir.

Katastrofik Düşünce Yapısının (Felaket Tellalığının) Üç Farklı Şekli

Aşağıya doğru derinleştirmek, endişe giderek artar ve daha da derinleşir. Mesela üst yönetimden bir e-posta aldınız ve teslim ettiğiniz bir işin büyük revizyonlara ihtiyacı olduğu bilgisi var. Yarına kadar düzeltmeniz bekleniyor. Bu durumda genelde kendi kendinize iç konuşmanızı hemen başlatıverirsiniz. İç konuşmanız “Bu işimi kötü yaptığımı gösterir, zaten bu revizyonları yarına kadar asla yetiştiremem, bu durumda işimi kaybedeceğim. Bir daha yeni iş bulmam aylar alır, belki de bir yıl” gibi cümlelerle gittikçe endişeyi derinleştiriyorsanız bu tam aşağıya doğru derinleştirmeye bir örnektir.

Yaylım atışı yapmak, bir durumdan dolayı olabilecek her çeşit farklı kötü düşünceyi üretmektir. Mesela üstteki örnekten gidelim. “Bu durumda önce işimi kaybedeceğim, öyleyse otomobil taksitlerimi ödeyemem ve yeni otomobilimi kaybederim, nişanlım da umutsuz vaka olduğum için beni terk eder” gibi tek bir endişeyi hayatınızın her alanına yaymaktır. Tahmin edeceğiniz gibi fazlasıyla stresi yükseltir.

Turlamak, aynı şeyleri beyninizde defalarca ve umutsuzca döndürmektir. Mesela corona virüsünden birçok açıdan çok olumsuz etkilendiğimiz bu günlerde kafanızda devamlı şöyle bir cümleyi döndürüp duruyorsanız “Covid-19 nedeniyle hasta olursam, bu ailecek bizi mahveder. Ailecek mahvolabiliriz eğer ben hasta olursam.” bu turlamak şeklinde felaket tellalığıdır.

Stres Seviyemiz Yükselir Ve Savaş, Kaç Ya da Don Kal

Katastrofik düşüncenin her şekli stres seviyemizi yükseltir. Özellikle de aşağıya doğru derinleştirme ve yaylım ateşi daha da fazla endişe yaratır. Dolayısıyla bu savaş, kaç ya da don kal tepkisi yaratır. Hem zihinsel hem fiziksel olarak olumsuz etkileri olabilir. Sağlıksız bir düşünce yapısıdır, hepsi durumu yönetirken yolumuza çıkar ve hareket etmemizi, aksiyon almamızı engeller, birçok ertelemeye yol açabilir veya yanlış davranış şekillerine yönlendirebilir. O yüzden bu felaket tellallığı düşünce yapısından vazgeçmemiz çok önemlidir.

Sonuç Olarak

Felaket tellallığının bizi düşüncesel, duygusal ve davranışsal olarak ne kadar olumsuz etkilediğini gördünüz. Artık bu düşünce yapısından nasıl vazgeçebiliriz ona bakalım. Ama bu bir sonraki yazımın konusu. Çünkü sonraki yazımı okumadan önce sizden birşey yapmanızı rica etmek istiyorum.

Sizi katastrofik düşünceye (felaket tellallığına) sürükleyen örnekleri, durumları düşünmenizi ve hatta aklınıza gelen bir iki örneği mümkünse not almanızı rica ediyorum. Bu düşünce yapısını engellemek için sizin yollarınız varsa lütfen bunları da not alın ve paylaşmak isterseniz bana yollayın. Bana e-posta yollamanız ya da iletişim formunu doldurmanız yeterli.

Sonraki yazımda bu katastrofik düşünce yapısından nasıl kurtulursunuz bazı yöntemler önereceğim. Onu da okumayı sakın unutmayın.

Rezilyant kalın,

Çiğdem Görener

 

https://www.instagram.com/rezilyans.turkiye/

https://www.facebook.com/rezilyans.turkiye

https://www.linkedin.com/company/38166526